27 Kasım 2014 Perşembe

2015'te Ekonomi Gündemini Oluşturacak Konular

2014 yılını sonlandırmaya hazırlanıyoruz. Piyasalar ve uzmanlar ise çoktan 2015'in kitabını yazmaya başladı. Senaryolar, kehanetler, inişler, çıkışlar derken 2015 yılında ekonomi gündemine bomba gibi düşecek konular tartışılmaya başladı.

ABD'nin ünlü bankası Goldman Sachs ise 2015 yılı için ekonomi gündemini meşgul edecek konuların başlığını çoktan sıraladı bile. Yatırımcıların nefeslerini tutarak takip edecekleri, portföylerine yön verecekleri ve çıkış kapısı arayacakları konu başlıkları ise şu şekilde:

Küresel Ekonomideki İyileşme Hızı


Goldman Sachs tarafından yapılan açıklamalara göre gelişmiş ülke piyasalarında önemli iyileşmeler olacak. "Gelişmiş ülke piyasalarında toplamda daha iyi bir görüntü bekliyoruz. Her ne kadar Çin'deki büyüme bilinen şartlardan dolayı yavaşlasa da gelişen ülkelerin diğer üyeleri bu piyasalardaki iyileşmeden alacağı destekle daha iyi olacak" dedi. Açıklaması ile doğru orantılı olarak da gelişen ülkeler için 2015 büyüme tahminlerini revize ederek yukarı çekti.

Gelişmiş Ülkeler Arasındaki Farklılık


Gelişmiş ülkelerin ekonomilerinin büyüme hızlarındaki fark, 2015 yılında en büyük gündem maddesi olacak. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki büyüme farklının genişliğini koruyacağından bahsediyor.

Petrol Fiyatı Düşüşleri


Emtia konusunda uzman olan Goldman Sachs, 2015 yılında petrol fiyatlarındaki düşüşün devam edeceğini belirtiyor. Libya, Irak ve İran'daki üretimin artmasıyla 2015 yılı genelinde % 5 – 15 arası bir düşüş daha gerçekleşeceğini tahmin ediyorlar.

Doların Güçlenmesi


Geçtiğimiz yıldan bu yana Amerikan ekonomisinde meydana gelen iyileşmeler ile Amerikan doları gücüne güç kattı. Goldman Sachs'a göre dolardaki yükseliş 2015 yılının da en önemli konularından biri olmaya devam edecek. Özellikle G – 10 ülkelerinin para birimleri karşısında değerlenme olacağını tahmin ediyor.

EUR/USD paritesinin (Euro – Dolar), 2015 yılın sonunda 1,15 seviyesinde olmasını beklediklerinden de bahsediyor. Şu an 1,25 dolar. Doların, Japon yeni karşısında ise şu anki 118 yen seviyesinden 130 yen seviyesine çıkması bekleniyor.

Çin'in Büyümesi 


2014 yılı iyi geçmeyen Çin'in, ekonomik büyümesinin seyri 2015 yılında da en önemli gündem maddelerinden biri olacak.

Daha Sağlıklı Gelişen Piyasalar


Goldman Sachs'a göre gelişen ülkelerin bu yıla göre 2015 yılında daha sağlıklı bir hale gelmesi gelecek yılın güncem maddelerinden biri olacak. Hindistan, Tayland ve Şili'nin, 2015 yılında öne çıkan ülkeler olacağı tahmin ediliyor.

Euro Bölgesi Düşük Enflasyon ve Mücadelesi


Euro Bölgesi'ndeki düşük enflasyon da bu yıl olduğu gibi gündemde olacak. Avrupa Merkez Bankası'nın atacağı adımlar gündemi oluşturacak. Bunlara bağlı olarak Avrupa Merkez Bankası'ndan gelmesi muhtemel olarak görülen parasal genişleme en önemli maddelerden olacağa benziyor.

Japonya Merkez Bankası Politikaları


2013 yılında kur savaşları ile anılan ve 2014 yılında da parasal genişleme politikaları ile gündeme yerleşen Japonya Merkez Bankası, 2015 yılında da parasal genişlemede izlediği yollarla gündemde olacak.

2015 yılında da devam edecek olan gündem maddeleri arasında ise FED yine başı çekecek. Amerikan Merkez Bankası'nın yakın zamanda gelmesi beklenen faiz artırımı. Goldman Sachs'a göre ilk faiz artırımı Eylül ayının sonunda olacak. Goldman Sachs'a göre 2015 yılında küresel çarpa borsalarda dalgalanma gündemde olacak ve 2015'in en önemli gündem maddesi düşük kazançlı piyasalar olacak.

22 Kasım 2014 Cumartesi

Stresi Engelleyen Yiyecekler

Şehir yaşamı, geçim sıkıntısı, iyi bir kariyere sahip olmak, çocuklarının geleceğini düşünmek gibi birçok neden stres yaşamanıza neden olabilir. Hayatınızın en önemli kararını veriyor gibi hissedersiniz ve beyninizin içinde dönüp duran bir dünya soru vardır. Eğerler, keşkeler, bazenler… Hayatınızın mükemmel olmasını beklemek ve bunun için sürekli sorgulamak sizi içinden çıkılmaz bir strese sürükler.

Stresi engellemek için günümüzde birçok uzman konuşma yapıyor. Birçok öneride bulunuyor ve kitaplar basılıyor. Bazılarımızın bu söylenenlere tahammülü bile yok ve boşuna zaman kaybı olduğunu düşünüyor. Stresinizi yok etmenin en iyi yolu ise kendinizi dinlemek ve sakince durumu ele almaktır. Sonra yapmanız gereken her şeyi yapmalı ve sonucu oluruna bırakmalıdır. Bu şekilde çok daha rahat olacaksınız.

Bu noktada sizlerle yarattığı etkiler nedeniyle stresle savaşan bazı yiyeceklerden bahsetmek istiyorum. Unutmayın, iyi bir beslenme ve kaliteli bir uyku bile birçok sorunun üstesinden gelebilecek en iyi yoldur.

İşte stresi engelleyen yiyecekler:

Balık


Balık tüketimi kesinlikle dikkat edilmesi gereken beslenme alışkanlığıdır. Son derece yararlı olan ve vücudunuza en iyi gelecek besinlerden birisidir. Balığın içerdiği Omega – 3 vücudunuz için elzem olan maddeleri sağladığı gibi stresle de savaşıyor. Uzmanlara göre stresi giderme konusunda en önemli bileşenlerin başında geliyor. Tam da balık sezonunu yaşamaya başladığımız bu günlerde evinizden eksik etmemelisiniz.

Ceviz ve Badem


Kuruyemişler de vücudunuza gerekli olan yağ aitlerinin alınmasında önemli bir rol oynuyor. Bir kişinin her gün kendi avuç büyüklüğü kadar kuruyemiş tüketmesi gerekiyor. Stresi hafifleten ve ruh halinizi iyileştiren ceviz ve badem, içeriği nedeniyle hem vücudunuz için gerekli olan yağ asitlerini sağlıyor hem de stresinizi azaltıyor. B2 vitamini ve E vitamini içeriği yüksek olan bu kuruyemişleri mutlaka tüketmelisiniz.

Brokoli


İşte en güzel kış besinlerinden birisi daha. Brokoli, B vitamini bakımından yüksek bir besin. Kansere karşı vücudunuzun bağışıklığını da arttırıyor. Stresinizi azaltma konusunda da son derece başarılı bir besin olduğunu aklınızdan çıkartmayın.

Bitter Çikolata


Özellikle bitter çikolatanın içerdiği maddeler, mutluluk vericidir ve ilgili hormonu harekete geçirmektedir. Bir çeşit afrodizyak olan bitter çikolata, kişinin libidosunu arttırmaya da yardımcıdır. Bu etkisi sayesinde stresinizi azaltma konusunda son derece faydalı olduğu da birçok uzman tarafından kabul edilmektedir.

Süt


"Kocaman insanlar olduk hala süt mü içeceğiz" demeyin. Her yaş grubunda süt tüketimi büyük bir önem taşımaktadır. Serbest radikaller ile savaşan içeriği sayesinde vücudunuzu arındırıyor. B2 ve B12 vitaminleri ile büyük bir antioksidan kaynağıdır. Serotonin salgılanmasını sağlayarak vücudun rahatlamasını ve stres düzeyinin azalmasını sağlıyor.

Çay


Türk toplumu olarak çayın evimizin baş köşesinde hep yeri vardır. Stresle savaşma konusunda şekersiz siyah çay tüketimi, kortizol seviyelerini düşük hissedilmesini sağlar ve ilgili hormonu dengeler. Bu nedenle daha az stres yaşarsınız. Çayın birçok faydası olduğunu da eklemem gerekiyor. Başka bir yazıda bu konuya da değineceğim.

Yeşil Çay


Pek alışkanlığımız olmasa bile bir süre yeşil çay içen insanların kendilerini daha iyi hissetleri bir gerçek. Deneyin ve görün, kesinlikle siz de etkisini göreceksiniz. Özellikle de kış aylarında tüketimine dikkat ederek vücut direncinizi de arttırabilirsiniz. Ayrıca siz farkında olmadan mutluluk hormonunu uyandırır ve etkili bir şekilde stresinizi alır gider.

Süzme Peynir


Kahvaltılarımızın olmazsa olmazı peynir de stresle savaşan besinlerden. İçeriğinde yer alan B2 ve B12 vitaminleri ile hem beslenmenizde hem de stresle başa çıkmanızda önemli bir yere var.

Yaban Mersini


Son birkaç yılda yaban mersini ile ilgili birçok araştırma yapılmaya başladı. Kansere karşı iyi bir koruma mekanizması olduğu kanıtlandı bile diyebiliriz. Yaban mersini gibi üzümsü meyveler de stresinizi azaltma konusunda başarılı olan besinlerden. İçeriğinde yer alan C vitamini ve antioksidanlar stresle baş eden maddeler.

Portakal


Kış meyve ve sebzelerinin ne kadar faydalı olduğunu gösteren bir besin daha. İçerisinde bulunan C vitamini sayesinde, stres hormonu olan kortizol seviyesini düşürüyor. Aynı zamanda vücudunuzun bağışıklık sistemini güçlendirmesi de cabası.

19 Kasım 2014 Çarşamba

Altın, Borsa İstanbul ve FED Tutanakları Ne Durumda?

Uluslararası piyasalara yön verecek olan verilerden birisi, hiç şüphesiz FED'in toplantılarından çıkan tutanaklar. İşte bu toplantının tutanakları bu akşam açıklanacak ve piyasalarda tutanakların gerginliği yaşanıyor. Bu gerginlikten faydalanan altın her ne kadar 1,200 dolar seviyelerini görmüş olsa bile, bu seviyede tutunamadı ve 1,175 dolar seviyelerinde geziyor. Borsa İstanbul ise yükselişle kapanmaya devam ediyor.

Bu akşam 21:00'de açıklanacak olan FED Ekim ayı toplantı tutanakları uzmanların da gündemini oluşturuyor. Uzmanlar bu tutanaklardan ABD ekonomisinde meydana gelen iyimserliğin değerlendirilmesini bekliyor. Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC), geçen ayki toplantısında, istihdamda meydana gelen ilave iyileşmeyi ve enflasyonun % 2 hedefinin altında inatçı bir şekilde kalma ihtimalinin azaldığını işaret etmişti. Sonuçta da varlık alımları son bulmuştu.

FED toplantı tutanakları ile ilgili olarak başka bir uzmanın görüşleri ise tutanakların bazı politika yapıcılarının halen düşük enflasyonu bir endişe kaynağı olarak gördüklerini göstereceğini belirtiyor. İstihdam ve düşük enflasyon ana konuyu oluşturuyor ve endişelerin azalmasını sağlayacak açıklamaların yapılması bekleniyor. Daha önce enflasyonun "kayda değer bir süre" düşük tutulacağı belirtilmişti ve bu sözün hala taahhüdünü koruduğu belirtiliyor.

Altın ise FED toplantı tutanakları öncesinde önce 1,200 dolar seviyelerini gördü ve sonra doların güçlenmesiyle yatay bir seyre döndü. Düşen fiyatlar ve Bankacılık Düzenleme ve Değerlendirme Kurulu'nun altın gibi değerli madenlerde taksit imkanını geri getirmesi ile tüketiciler yine altına koştular. Bu sayede de altın alımları canlanmış oldu. Ama bu canlanmanın fiyatları ne kadar destekleyeceği bilinmiyor.

Rusya'nın rezervlerine daha fazla altın eklediği açıklaması da dün altının fiziki talebinde artışa neden oldu ve iki haftanın en yüksek seviyeleri kaydedildi. Buna rağmen doların yeniden güçlenmesi ile altın ulaştığı 1,200 dolar seviyesinde daha fazla tutunamadı ve yatay bir seyre hakim oldu. Borsa İstanbul ise bugünü de yükselişle kapatmayı başardı. Dünkü kapanışa göre 131,76 puanlık yükselişle 81.461,62 puandan günü tamamladı.

Borsa İstanbul için yıl sonu beklentileri ise FED'in faiz artırım endişelerinin sonlanması ve Avrupa ekonomisinde büyüme adımlarının devam etmesi gibi nedenlere göre belirlenecek. Aynı zamanda herhangi bir savaş ve karmaşa durumu yaşanmaması da gerekiyor.


BIST 100 endeksi bu güne de yükselişle başladı ve faizlerin düşüş eğilimini devam ettirmesinden destek bularak 82 bin seviyesinin üzerini test etti. İkinci seansta kar satışlarının etkili olması ise en düşük 81.168,09 puanı gören BIST 100 endeksi, günü yükselişle tamamlamayı başardı.

Küresel piyasalarda etkili olan FED toplantı tutanakları öncesinde dolara olan talep arttı ve pay piyasalarında satışları tetikledi. Dolar/TL kuru 2,2210 seviyesinde seyrederken 2,2390 seviyesini kaydetti. Bu akşam açıklanacak olan FED tutanakları ve yarın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararının piyasaların yönü üzerinde belirleyici olması bekleniyor. Öngörüler ise BIST 100 endeksinin döviz ve faizlere duyarlı hareketinin devam edeceği yönünde.

12 Kasım 2014 Çarşamba

Zengin Koca Arayan Kızlara Tüyolar (!)

Ah bu zamane kızları diyerek yazıma başlamak istiyorum. Eskiden başlık parasıyla evlendirilme olayına karşı çıkan "ay ne kadar da saçma" diye tepki veren kızlarımız, şimdi zengin koca avına çıktılar. Peki, iki durum arasındaki farkı görebilen var mı?

Her şeyden önce "zengin koca" ifadesinden ne kadar da rahatsızlık duyduğumu söylemek istiyorum. Evlilik ile para durumunun birbirine karıştırılması aslında bir yönden günümüzde artan boşanmaların nedenini de açıklıyor gibi. Bir evlilikte aranan, mutlu bir yuva, karı – koca arasında yıllar boyu sürecek hayata karşı bir dayanışma, hastalıkta ve sağlıkta bir arada olma, karşılıklı sevgi – saygı olmayan kişiler, bir süre sonra yollarını ayırmaya karar veriyor. Bir evlilik yapmak ve bu evliliği bozmak bu kadar kolay olmamalı bana göre…

Zengin eş adayı arayan kadın veya erkek olabilir. Zengin bir adam bulup sefa içinde yaşamayı, hizmetçileri tarafından her işinin yapılmasını hayal eden bir kadın ile; zengin bir kadın bulup kadının gölgesi altında boy gösteren bir erkek bana göre birbiri ile aynıdır. Çok fazla rahatsız edici bir durum değil mi?

Geçen günlerde sosyal medyada okumuş olduğum bir yazı neticesinde bu yazıyı yazmaya karar verdim. "Zengin koca" arayışına girmiş bir genç kız, bu mantığından cesaret alarak dünyanın önde gelen finans şirketlerinden JP Morgan'ın CEO'su olan James Dimon'a bir e-posta atar. Bu e-postada ise isteklerinden açıkça bahseder.

Özetle e-posta'dan bahsetmek istiyorum. 25 yaşında genç, güzel, çıtır ve kaliteli şeyleri sevdiğini söyleyen kızımız, yıllık geliri minimum 500 bin dolar olan bir adamın James Dimon'un çevresinde olup olmadığını soruyor. Çevresinde yoksa da, bu zengin adamları nerede bulacağını, hangi yaş grubuna bakması gerektiğini ve hangi kadınları eş olarak seçtiklerini soruyor. Kızımız baya cesaretli ve en azından açıkça isteklerini belirtmiş durumda.

Bu mektup ve cesaret James Dimon'u etkilemiş olacak ki, sağlam bir cevapla kıza geri dönüş yapmış. İşte zengin koca arayan kızlar için tüyolar bu kısımda yer alıyor. Dimon, profesyonel bir yatırımcı olarak kızın durumunu analiz etmek için izin istiyor ve diyor ki;

"Benim yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde, sizin kriterlerinize uyuyor. Bir iş adamının gözünden bakacak olursak, sizinle evlenmek kötü fikir. Nedeni ise çok basit. Güzellik ve para ikilisini takas etmek istiyorsunuz. Bir kişi güzelliği sağlayan taraf, diğer taraf ise bunun için ödemeyi yapan taraf. Adil görünüyor. Ama şöyle bir problem var. Güzelliğiniz yıllar geçtikçe kaybolacak, ama benim param yıldan yıla artabilir. Ekonomik açıdan değerlendirdiğim zaman ben değer kazanan bir varlıkken, siz değer kaybeden bir varlıksınız. Ayrıca bu sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı. Şu an tek varlığınız güzelliğiniz ise 10 yıl sonra değeriniz düşük olacaktır."

James Dimon'ın sözleri yeteri kadar açık değil mi? Değer kaybeden bir şeyi uzun süre kimse elinde tutmak istemez. James, aynı zamanda kızın onun açısından da bakmasını sağlıyor ve diyor ki, "eğer ben paramı kaybedersem, beni terk etmez misiniz? Aynı şekilde güzelliğinizi kaybettiğiniz zaman, benim de kendime bir çıkış yolu bulmam gerekmez mi?" diyor.

Ünlü CEO e-postanın sonuna da bir tavsiye konduruyor. Zengin insanların hiçbir zaman aptal olmadığı ve zengin koca arayan kızlarla yalnızca takılacaklarını, evlenmeyeceklerini belirtiyor. Kızın bu fikri unutmasını ve yıllık 500 bin dolar kazanma ihtimalinin, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinden yüksek olduğunu ekliyor.

Aslında ünlü CEO'nun cevabından sonra bir şey söylemeye gerek yok. Verilebilecek en güzel cevabı, olabilecek en kibar şekilde kıza iletmiş. Umarım güzelliğinin, para yatırılacak değerli bir varlık olmadığını anlamış ve kendi zengin olmak için kolları sıvamıştır diyerek, "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" demek istiyorum.

1 Kasım 2014 Cumartesi

Panik Yok: Altın Daha Öncede Dipleri Gördü!

Dünya altın fiyatlarının dip seviyeleri görmesi ile çalkalanıyor. Herkesin ağzında altın ne olacak, daha düşer mi, şimdi alsak yükselir mi tarzında birçok soru soruluyor. Yatırımcısından tüketicisine herkes altının geleceği hakkında meraklı gözlerle temkinli davranmaya devam ediyor. Peki, ne olacak altına?

En değerli metal olarak gördüğümüz altında, sonunda korkulan oldu ve fiyatlar son 4 yılın en düşük seviyesini gördü. Toparlanıyor, toplandı derken ters köşe yapıp sert bir düşüş daha göstererek 1,167 dolar seviyesine indi. Bu düşüşler ise geçtiğimiz yıl Amerikan Merkez Bankası'nın varlık alım programında gideceği değişikliği açıklaması ve ekonomik verilerinin olumlu gelmeye başlaması ile start aldı. 2014 yılının Kasım ayına başladığımız bugün ise altın, % 34 değer kaybetmiş ve geçtiğimiz yıldan bu yana 1,900 dolara yakın fiyatlardan 1,167 dolar seviyesine kadar düşmüş durumda.


Bu düşüşün nedenini bilmeyenler için kısaca açıklayalım: Altın, Amerikan doları üzerinden işlem gören bir metaldir ve fiyatlarında yaşanan değişimler dolar ile birebir ilişki içerisindedir. Ama bu ilişki ters orantılıdır ve doların değer kazanması demek altının değer kaybetmesi demektir. Dolar neden değer kazandı diyecek olursanız, Amerikan ekonomisinde meydana gelen olumlu gelişmeler ve Amerika'nın varlık alım programını sonlandırması doların değer kazanmasına neden oldu.

Amerika, 2012 yılının Ekim ayında ekonomisinin durumunu düzeltmek için üçüncü parasal genişlemesini başlattı. Bu politika demek oluyor ki, Amerika dışarıya para verecek ve bu durumda doların değer kaybetmesine neden olup, faiz oranlarını düşürecek. Bu sayede de istihdam sağlanacak ve ekonomi gelişecek. Doların değer kaybetmesi ile altın 1,787 dolar seviyesine kadar fırladı ve geçtiğimiz yıl düşüş öncesi döneme kadar değerlenmeye devam etti. Daha sonra ise ekonominin geliştiği yönünde olumlu veriler gelmeye başlayınca, FED varlık alımlarında azalmaya gideceğini açıkladı. Bu durum ise doların değer kazanmasına neden oldu ve bildiğiniz gibi altın şok bir düşüş yaşadı.

Peki, altın bu düşüşünü ne kadar sürdürecek?

Bu noktada uzmanlar bile daha net bir şekilde cevap veremiyor. Ama altının tarihine bakacak olursak daha öncede altının dip seviyeleri gördüğü ve dipten yükseldiği görülecektir. En yakın tarih, 2012 yılı Ekim ayında altının diplerden 1,787 dolar seviyesine yükselmesi ve fiziki taleple birlikte yükselişin devam etmesi örnek verilebilir. Yine de temkinli adım atmak gerekiyor ve gözlerinizi piyasalardan, özellikle de ABD'den ayırmamanız gerekiyor. FED tarafından alınacak kararları, yapılacak açıklamaları ve açıklanacak ekonomik verileri dört gözle takip etmenizi öneririm.