Her şeyden önce "zengin koca" ifadesinden ne kadar da rahatsızlık duyduğumu söylemek istiyorum. Evlilik ile para durumunun birbirine karıştırılması aslında bir yönden günümüzde artan boşanmaların nedenini de açıklıyor gibi. Bir evlilikte aranan, mutlu bir yuva, karı – koca arasında yıllar boyu sürecek hayata karşı bir dayanışma, hastalıkta ve sağlıkta bir arada olma, karşılıklı sevgi – saygı olmayan kişiler, bir süre sonra yollarını ayırmaya karar veriyor. Bir evlilik yapmak ve bu evliliği bozmak bu kadar kolay olmamalı bana göre…
Zengin eş adayı arayan kadın veya erkek olabilir. Zengin bir adam bulup sefa içinde yaşamayı, hizmetçileri tarafından her işinin yapılmasını hayal eden bir kadın ile; zengin bir kadın bulup kadının gölgesi altında boy gösteren bir erkek bana göre birbiri ile aynıdır. Çok fazla rahatsız edici bir durum değil mi?
Geçen günlerde sosyal medyada okumuş olduğum bir yazı neticesinde bu yazıyı yazmaya karar verdim. "Zengin koca" arayışına girmiş bir genç kız, bu mantığından cesaret alarak dünyanın önde gelen finans şirketlerinden JP Morgan'ın CEO'su olan James Dimon'a bir e-posta atar. Bu e-postada ise isteklerinden açıkça bahseder.
Özetle e-posta'dan bahsetmek istiyorum. 25 yaşında genç, güzel, çıtır ve kaliteli şeyleri sevdiğini söyleyen kızımız, yıllık geliri minimum 500 bin dolar olan bir adamın James Dimon'un çevresinde olup olmadığını soruyor. Çevresinde yoksa da, bu zengin adamları nerede bulacağını, hangi yaş grubuna bakması gerektiğini ve hangi kadınları eş olarak seçtiklerini soruyor. Kızımız baya cesaretli ve en azından açıkça isteklerini belirtmiş durumda.
Bu mektup ve cesaret James Dimon'u etkilemiş olacak ki, sağlam bir cevapla kıza geri dönüş yapmış. İşte zengin koca arayan kızlar için tüyolar bu kısımda yer alıyor. Dimon, profesyonel bir yatırımcı olarak kızın durumunu analiz etmek için izin istiyor ve diyor ki;
"Benim yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde, sizin kriterlerinize uyuyor. Bir iş adamının gözünden bakacak olursak, sizinle evlenmek kötü fikir. Nedeni ise çok basit. Güzellik ve para ikilisini takas etmek istiyorsunuz. Bir kişi güzelliği sağlayan taraf, diğer taraf ise bunun için ödemeyi yapan taraf. Adil görünüyor. Ama şöyle bir problem var. Güzelliğiniz yıllar geçtikçe kaybolacak, ama benim param yıldan yıla artabilir. Ekonomik açıdan değerlendirdiğim zaman ben değer kazanan bir varlıkken, siz değer kaybeden bir varlıksınız. Ayrıca bu sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı. Şu an tek varlığınız güzelliğiniz ise 10 yıl sonra değeriniz düşük olacaktır."
James Dimon'ın sözleri yeteri kadar açık değil mi? Değer kaybeden bir şeyi uzun süre kimse elinde tutmak istemez. James, aynı zamanda kızın onun açısından da bakmasını sağlıyor ve diyor ki, "eğer ben paramı kaybedersem, beni terk etmez misiniz? Aynı şekilde güzelliğinizi kaybettiğiniz zaman, benim de kendime bir çıkış yolu bulmam gerekmez mi?" diyor.
Ünlü CEO e-postanın sonuna da bir tavsiye konduruyor. Zengin insanların hiçbir zaman aptal olmadığı ve zengin koca arayan kızlarla yalnızca takılacaklarını, evlenmeyeceklerini belirtiyor. Kızın bu fikri unutmasını ve yıllık 500 bin dolar kazanma ihtimalinin, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinden yüksek olduğunu ekliyor.
Aslında ünlü CEO'nun cevabından sonra bir şey söylemeye gerek yok. Verilebilecek en güzel cevabı, olabilecek en kibar şekilde kıza iletmiş. Umarım güzelliğinin, para yatırılacak değerli bir varlık olmadığını anlamış ve kendi zengin olmak için kolları sıvamıştır diyerek, "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" demek istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder